SAHİH-İ BUHARİ

Bablar - Konular - Numaralar

KİTABU’N-NİKAH

<< 1822 >>

المتشبع بما لم ينل وما ينهى من افتخار الضرة.

106. ELDE ETMEMİŞ OLDUĞU ŞEYLER İLE TOKLUK GÖSTERİŞİNDE BULUNAN KİMSE VE KUMA KADININ (KUMASINA KARŞI) YASAK OLAN ÖVÜNMESİ

 

حدثنا سليمان بن حرب: حدثنا حماد بن يزيد، عن هشام، عن فاطمة، عن أسماء، عن النبي صلى الله عليه وسلم.

حدثني محمد بن المثنى: حدثنا يحيى، عن هشام، حدثتي فاطمة، عن أسماء:

 أن امرأة قالت: يا رسول الله، أن لي ضرة، فهل علي جناح إن تشبعت من زوجي غير الذي يعطيني. فقال رسول الله صلى الله عليه وسلم: (المتشبع بما لم يعطي كلابس ثوبي زور).

 

[-5219-] Esma' r.anha'dan rivayete göre

 

"Bir kadın dedi ki: Ey Allah'ın Rasulü, benim bir kumam var. Eğer kocamın bana vermediği şeyleri vermiş gibi göstererek ona karşı tokluk gösterişinde bulunacak olursam, benim için bir vebal sözkonusu olur mu?

 

Bunun üzerine Rasulullah Sallallahu Aleyhi ve Sellem şöyle buyurdu: Kendisine verilmemiş olan şeylerle tokluk gösterişinde bulunan kimse, yalandan iki elbise giyinmiş gibi olur."

 

 

Fethu'l-Bari Açıklaması:

 

"Elde etmediği şeylerle tokluk gösterişinde bulunan kimse ve kumanın jkumasına karşı) yasak olan övünmesi." Buhari, bu başlık ile Ebu Ubeyd'in bu haberin tefsirini yaparken zikrettiği açıklamalarına işaret etmektedir. Ebu Ubeyd der ki: "Tokluk gösterişinde bulunan", yani çok göstererek ve batı i ile süsleyerek sahip olmadığı şeyler ile kendisini süsleyip zınetlendiren kimse demektir. Bir hanımın bir başka kuması varken kumasını kızdırmak amacı ile kocasından -kocasının elinde bulunandan daha fazlasına- sahip olduğu iddiasında bulunmasıdır. Erkekler arasında da bu böyledir. Devamla der ki: Nebi efendimizin: "Yalan iki elbise giymiş gibidir" sözlerine gelince, bu da zahidierin kılığını andıran elbiseler giyinerek, kendisinin de onlardan birisi olduğu izlenimini veren, kalbinde bulunandan daha fazla huşCı' sahibi olduğunu ve kıt kanaat geçindiğini izhar eden kimsenin haline benzer.

 

(Devamla) der ki: Bu bir başka şekilde de açıklanmıştır. Elbiselerden kasıt, nefislerdir. Arapların: -Kirlerden, pisliklerden uzak olduğu takdirde- filan kişi elbisesi temiz birisidir. -Ama dininde tenkit edilen birisi ise- filan kişi elbisesi kirli birisidir demesine benzer.

 

el-Hattabi der ki: Elbise bir meseldir. Böyle bir kimsenin yalan ve iftira eden birisi olduğu anlamına gelir. Nitekim pisliklerden uzak olmakla nitelendirilen bir kimse hakkında, -kasıt adamın kendisi olmakla birlikte-: Elbisesi temizdir, demeye benzer.